Yıl 1760'tı. İngiltere'deydim. Üniversiteyi bitirmiştim. Akşam balo salonuna vardım. Arkadaşlarım ve ben balo salonunun girişindeki resimlerimize bakıyorduk. Üzerimizde 1760'ların modasından elbiseler vardı. Herkes çok şık gözüküyordu. Çok mutluydum. Sonra balo salonuna inmeyi karar verdik. Merdivenlerden inerken 21. yüzyıla geri döndüm.
Yıl yine 2010 gibiydi. Çocukluğuma geri döndüm. Kuzenlerimle bir lunaparktaydım. Eve geri dönmeliydik ama merdivenlerde hâlâ oyun oynuyor ve koşuyorduk. Sonra teyzemin arabasına bindik. Eve dönerken şimdiki zamana geri döndüm.
Yıl 2020 ve hiç tanımadığım bir evde, yere yatmış halde uyandım. Başım çok ağrıyordu ve oraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum. Başka bir odadan birilerinin konuştuğunu duydum. 'Ben parçaladığımız cesetleri atmaya gidiyorum, içerdeki hâlâ baygın' gibi birşeyler söylendi. Adamın yaklaşan ayak seslerini duyuyordum. Hâlâ baygın gibi davrandım. Adam evden çıkınca polisi aramaya çalıştım ama telefonum çalışmıyordu. Diğer odada telefonuna bakan bir kadın vardı. Ondan yardım istedim ama bana saldırdı. Orda bir elektronik gitar buldum ve kadının kafasında parçaladım. Kadının telefonunu aldım ve polisi tam aramak üzereyken suratıma sert bir yumruk indirdi. Yere düştüm. Kadın eline kocaman bir kaya aldı. Kafama atmak üzereyken ben bir değnek buldum. Kadın bayılana kadar vurdum ve onu balkondan aşağı attım. Başka bir kadın daha geldi. Onu da öldürdüğümde az önceki adam geri dönmüştü ve bana elindeki kaya ile yaklaşıyordu ama ıskaladı. Ben adamın ağzını açtım ve değneği bağırsaklarına kadar soktum sonra kaya ile bir çok kez kafasına vurdum. Sonra telefona koştum ve tam polisi aramak üzereyken uyandım.
(Ben İngiltere'de ya da Türkiye'de yaşamıyorum ve üniversiteye daha yazılmadım)