Rüyamda bir grup insanla bilmediğim eski bir apartmandayız. Apartmanın küçük bir asansörü var. Sıkış tepiş asansöre biniyoruz ve en üste 5. Kata çıkıyoruz. Karşıda bir daire var. Tekrar asansörü çağıralım diyorum burda çıkış kapısı yok diyorum ve asansörü çağırmak için karşıdaki daire kapısının yanındaki 3 düğmeden birine basıyorum.
Yanlışlıkla karşı dairenin ziline basmışım. Kapıyı şaman arkadaşımın annesi açıyor. Arkadaşımın annesinin saçları bildiğim kadarıyla gerçek hayatta kahverengi tonlarında idi ama benim rüyada gördüğüm kadının saçları sarı tonlarında. Yanlışlıkla zile bastığım için utanıyorum saklanmaya çalışıyorum. Yalnız anneyle öncede tanışıyormuşuz. Saklanmama rağmen kadın beni görüyor ve tanıyor aa diyor seni tanıdım ve bizimle geliyor asansöre biniyor. Gerçekte tanışık değiliz.
Küçük asansöre çok fazla kişi bindiğimiz için asansör hızlı şekilde aşağı inmeye başlıyor ve bina 5 kattan çok daha fazla katlı bir yapı haline dönüşüyor, indikçe iniyoruz. Durdurun asansörü diye hepimiz bağırıyoruz yoksa zemine çakılacağız. Asansör duruyor Kozyatağı gibi bir yerde hepimiz iniyoruz asansörden. Ben yollara bakıyorum metroya mı binsem marmaraya mı binsem diye.
Sonra bir adamın antika dükkanına giriyorum orda yanlışlıkla bir tabağı kırıyorum, adam kızıyor ama belli etmemeye çalışıyor. Sonra yolda yürürken, yeni doğum yapmış bir kedi görüyorum ona mama vermek istiyorum. Sonra marmaraya binmek için polis karakolunun içinden geçiyorum. Ordaki polislerin arşivlerini biraz karıştırıyorum nedense, bir yandan da polislere madem artık marmaraya burdan biniliyor bunu duyurun diyorum.
Rüyayı yorumlar mısınız ?