Rüya yorum sitemize üye olun, düzenli olarak rüyalarınızı yorumlayalım. Eğer bir tek rüya yorumlatmak istiyorsanız konu ile ilgili başlığın altına yazabilirsiniz.
+3 oy
198 okuma
mustafaharputi Analiz kategorisinde Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
yeniden gösterildi
Keldânî kabîlesinin hükümdârı olan Nemrûd, ilk zamanlarda âdil ve insaflı bir kimse idi. Kavmi, yıldızlara ve putlara tapardı.

Daha sonraları Nemrûd, saltanatı genişleyince kibre kapıldı ve heykellerini yaptırarak kavmine:

“–Ben de tanrıyım. Bana da tapın!” dedi.

Rivâyet edildiğine göre Nemrûd, birgün rüyâsında, gökte bir nûrun parladığını ve onun, güneş ile ayın nûrunu söndürdüğünü gördü. Diğer bir rivâyette ise, rüyâsında bir kişinin gelerek kendisini tahtından indi¬rip yere çarptığını görmüştü. Uyanınca telâşlandı. Müneccimleri saraya çağırarak rüyâsını anlattı. Onlar da:

Yorumunuz

Adınız (isteğe bağlı):
Gizlilik: E-posta adresiniz yalnızca bu bildirimlerin gönderilmesi için kullanılacak.
Spam Koruması:
gece ne renktir?
Gelecekte bu doğrulamadan kurtulmak için, lütfen giriş yapınız veya üye olunuz.

7 Yorum

+5 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
seçti
 
En İyi Yorum
Yeni bir din gelecek. O dîni getiren kimse de senin tahtını yerle bir edecek. O’na karşı tedbîrini al!” dediler.

Bunun üzerine Nemrûd’un şûrâsı, bu hâle mânî olmak için doğan erkek çocuklarının katline karar verdi. Bu sebeple o sırada yeni doğmuş bulunan yaklaşık yüz bin çocuk öldürüldü.

İşte o vakit İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın annesi de İbrâhîm’e hâmileydi. Doğum yaklaşınca kocası Âzer’e:

“–Sen puthâneye git ve orada bana duâ et! Eğer erkek doğurursam, sana getiririm. Kendin Nemrûd’a götürürsün. O da çocuğunu katleder. Böylece senin, onun yanında îtibârın artmış olur.” dedi.

Âzer puthâneye gittikten sonra İbrâhîm -aleyhisselâm- doğdu. Annesi hemen gizlice O’nu bir mağaraya yerleştirdi. Âzer eve dönünce de, ona çocuğun çok zayıf doğduğunu ve bu yüzden öldüğünü bildirdi.
+5 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın annesi, Âzer evden gidince hemen çocuğun yanına gitti. O’nu emzirdi. Bundan sonra da fırsat buldukça hep böyle yaptı. Bâzen Hazret-i İbrâhîm’in parmaklarını emdiğini görürdü. Zîrâ Cebrâîl -aleyhisselâm-, O’nun parmaklarının arasından yağ, bal, süt ve hurma şırası akıtırdı.

İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın çocukluk devresinin mağarada geçtiği, mağaradan çıktığında ise tevhîd inancını teblîğe başladığı rivâyet edilir.

Âyet-i kerîmede:“Biz İbrâhîm’e daha önce rüşdünü vermiştik...” (el-Enbiyâ, 51) buyurulmaktadır.

Rüşd, hayrı ve doğru yolu bulmak, doğruyu eğriden ayırmak, hak yolunda sağlam ve sabırlı olmak, tam bir isâbetle dosdoğru gitmektir.

İbrâhîm -aleyhisselâm- “Allâh’tan başka ilâh yoktur, O benim Rabbimdir, O her şeyin Rabbidir.” dedikçe annesi ve babası Nemrûd’dan korkarak ağlarlar ve İbrâhîm’i ihtâr ederlerdi. Onların bu endişelerine karşılık Hazret-i İbrâhîm:

“–Benim hakkımda Nemrûd’dan hiç korkmayınız. Beni küçüklüğümde koruyan Allâh Teâlâ, büyüklüğümde de muhâfaza eder.” derdi. (İbn-i İyâs, Bedâyiu’z-Zuhûr, s. 84)
+5 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Öyle anlaşılıyor ki, Hz. İbrahim (as) ile Allah üzerine tartışmaya girişen bu hükümdar, Allah'ın varlığını kökünden inkâr eden biri değildi; O sadece Allah'ın birliğine, ortaksızlığına, evreni ve bütün evrensel olayları tek başına tasarlayıp yönlendirdiğine inanmıyordu. Tıpkı cahiliye zihniyetli bazı sapıklar gibi; onlar da Allah'ın varlığını kabul ediyorlar, fakat Allah'a hayatları üzerinde etkili ve aracı olduklarını düşündükleri bir takım ortaklar koşuyorlar. Ayrıca bu hükümdar, egemenliğin sadece Allah'a ait olduğunu, dünyevi gelişmeler ve toplumun yasal düzenlemeleri konusunda Allah'ın hükmü dışında hiçbir hükmün geçerli olmayacağı ilkesini de benimsemiyordu. (Seyyid Kutup, Fi Zilal, ilgili ayetin tefsiri)

Hz. İbrahim (as9’in hükümdara karşı getirdiği delil şudur:

"İbrahim; `Benim Rabbim diriltebilen/yaşatabilen ve öldürebilendir' dedi."
+5 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Hükümdar: "Ben de diriltebilir (yaşatabilir) ve öldürebilirim dedi."

Söz bu noktaya gelince Hz. İbrahim (as), bu dehşetli gerçeği, can alıp can verme realitesini, insanlığın şu güne kadar hakkında hiçbir şey öğrenememiş olduğu bu korkunç sırrı hafife alan, onu ucuz bir polemik konusu yapmaktan çekinmeyen bu şımarık adamla arasındaki tartışmayı, hayatın ve ölümün ne anlama geldiği konusuna kaydırarak uzatmak istemedi.

"Bunun üzerine İbrahim `Allah, güneşi doğudan getiriyor, sen de onu batıdan getir, bakalım' dedi."
+5 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
“Benim Rabbim dünyadaki tüm dirilişlerin ve ölümlerin bir sebebi olan güneşi yaratmış ve her gün bunu bize getirip lütfediyor. Senin de elinden gelirse -ki başka bir güneşi yaratman zaten mümkün değildir- hiç olmazsa aynı güneşin yönünü değiştir, onu batıdan getir de görelim.”Nemrut “Haydi söyle de senin Rabbin güneşi batıdan getirsin” demedi, çünkü bunun manasız bir hezeyan olacağını biliyordu. Nemrut, Allah’a şirk koşuyordu, kendini de topluma sözünü geçirecek bir ilah gibi olduğunu tasavvur ediyordu, fakat kâinatı yaratan bir kudretin varlığını inkâr etmiyordu. Bu sebeple, güneşin doğudan doğması, evrenin nizam ve intizamıyla ilgili bir konu olduğunu, Allah’ın böyle bir düzeni -kendisi istedi diye- bozmayacağını, kıyameti koparmayacağını biliyordu. Böyle bir şeyin olması kendisinin de sonunu getireceğini idrak edemeyecek biri değildi.Kaldı ki, münazarada, münakaşa konusu olan bir şeyin eski konumu “zilyed” olan asıl sahibinde olduğu gibi kabul edilir, o mala sahip çıkmak isteyen kimse ise, onun kendisine ait olduğunu ispat etmek durumundadır. Bizim konumuzda, güneş Allah’ın yarattığı bir mahluk olduğu kabul edilmiş bir realitedir. “Zilyed” tarafı Allah’tır, güneşin zilliyeti milyonlar seneden beri O’na aittir. Öyleyse, güneşi kendine mal etmek, emrinde olduğunu göstermek isteyen taraf olan Nemrut, bunu ispat etmek durumundadır. Bunu ispat etmenin yolu, güneşin mevcut olan konumunu değiştirmek, komutasının güneş tarafından dinlendiğini göstermek zorundadır. Bunu becerememesi ve susup dona kalması, güneşin ve hayatın ve ölüm realitesinin yegâne sahibi Allah olduğunun açık belgesi olmuştur.

"Bunun üzerine o kâfir adam şaşırıp kaldı, söyleyecek söz bulamadı."
+5 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Meydan okuma, hedefine varmıştı. Durum açıktı. Yanlış anlamaya, yanlış yorum yapmaya, tartışmaya, polemiğe yer yoktu. Bu durumda yapılabilecek en iyi şey, teslim olmak, iman etmekti. Fakat şımarıklık ve büyüklük kompleksi kâfiri; gerçeğe dönmekten alıkoyar.

"Benim Rabb'im, diriltebilen ve öldürebilendir". "Allah, güneşi doğudan getiriyor, sen de onu batıdan getir, bakalım."

Biri insanların kendi öz yapılarına, öbürü ise dış dünyalarına ilişkin iki gerçek. İki müthiş evrensel gerçek.
Zeyd b. Eslem’in bildirdiğine göre, Hz. İbrahim’den sonra Allah Nemrud’a melek gönderdi. Dört defa onu Allah’a iman etmeye davet ettiyse de iman etmedi. Bunun üzerine Melek, üç güne kadar ne kadar adamların varsa bir araya topla (gelsinler savaşalım), der.

Allah, o toplanan topluluklar üzerine sivrisinekleri saldı. Öyle kalabalık bir ordu idi ki, güneşin doğması bile o sineklerin o yoğun yığınlarından fark edilmiyordu.

Nihayet sivrisinekler oradakilerin hepsini öldürüp yediler, sadece geriye kemikleri kalmıştı. Tek ayakta kalan Kralları Nemrut idi. Ona dokunmamışlardı. Allah ona özel olarak bir sivrisinek gönderdi. Bu sinek Nemrudun burnundan içeri girdi. Bu acıya dayanamayan Nemrut bir balyozla başına vuruyordu. Öyle ki ona acıyan bazı insanlar balyoz yerine ellerini bir araya toplayıp yumruklarıyla başına vururlardı. Nihayet bu haldeyken öldü.. (bk. Taberi, Tarih, 1/287-288;  İbn Esir, el-Kamil fi’t-Tarih, 1/104)
+3 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Nemrut, bir isim olabildiği gibi, Firavun, Kisra, Kayser gibi bir krallık unvanı da olabilir. Dolayısıyla, Hz. İbrahim devrinde de böyle bir kralın/Nemrut’un varlığı kaçınılmazdır.

- Kaynakların verdiği bilgilerden öyle anlaşılıyor ki, Nemrut ve halkı genel olarak -belki de Nemrut’un korkusuyla- Hz. İbrahim’in ateşten kurtulması mucizesinden sonra da putlara tapmaya devam etmişler. Nihayet milattan önce yaklaşık 2.286 yılı civarında, -Hz. İbrahim daha hayatta iken- Allah Asurileri onlara musallat etmiştir. Bunlar  Nemrut’un memleketini işgal etmiş, onun saltanatına son vermiş ve yerine Asuri krallığını kurmuşlardır(bk. İbn Aşur, Enbiya suresinin 69. ayetinin tefsiri).

İlgili bir rüya bulunamadı



Rüyada Rüya Yorumu ve Analizi rüyalarınızın bilimsel ve psikolojik açıdan yorumlanmasını ve islami tabiri için bir ortam sağlar. Rüya yorum ve tabirlerine siz de destek olabilir, bilgilerinizi ve sezgilerinizi rüya görenlerle paylaşabilirsiniz.

Rüya günlüğü olan sitemizde kişiye özel rüya analizi, rüya yorumu ve rüya tabiri hizmetleri verilmektedir. Rüyalarınızı yorumlatmak için kimden yorum istediğinizi rüyanın sonuna veya etiket bölümüne ekleyebilirsiniz.

Puan Tablosu

Rüya yazmak : -1000
Yorum yazmak: +120
Düşünce yazmak: +12
Rüya oylamak: +2
Yorum oylamak: +4
Rüyanıza en iyi yorum seçmek: +150
Yorumunuzun en iyi seçilmesi: +350
Yorumunuzun her artı oyu: +10
Rüyanızın her artı oyu: +5
Rüyanızın her okunması: +1

Özgün Rüya Tabirleri

Kategoriler

18.8k rüya

158k yorum

21.9k düş-ünce

7.8k üye

432 Aktif
1 Üye ve 431 misafir
Aktif olan üyeler
Bugün : 15594
Dün : 23857
Toplam : 48073920
Rüya yorumu, rüya tabiri, rüya görüşmeciliği ve rüya analizi gibi kişiye özel bölümlerimiz vardır. Rüyada rüya sitemizde üyelerimize özel mesaj, duvar yazıları gibi sistemler mevcuttur. Ayrıca üye olmadan da yorum ve tabir yazabilirsiniz. Uyarı: Rüya ve yorum içeriklerinden sitemiz sorumlu değildir. Buradaki bilgiler size sadece farklı bir bakış açısı sağlar.
...