doğru bir tane upuzun gördüm. hem de aşırı ilginçti. ama nerden başladık bilmiyorum.
en samimi 3 arkadaşımla değişik bir yapıdaydık. sanırım askeri, hatta istihbarat işlerini yürüten bir yapı. ancak bina şöyle ilginç, biz asansörle inip çıkıyoruz ve bir şekilde yüksek katlardan birine ulaşıp, camdan atlamayı düşünüyoruz. aksi takdirde kendimi esir hissediyordum. + işkence yaparlar diye bile korkuyordum. Neyse işte, biz asansörle bir aşağı bir yukarı yapıyı/binayı turlarken asansörde bir süre sonra yer çekiminin değiştiğini fark ettim. yani bir kata geldikten sonra oturduğumuz özel koltuklar yer değiştiriyordu, kemer yoktu, düşmemek için çaba sarf ediyordum. bu sırada arkadaşlarımla konuşuyorum, olayı gözden geçiriyoruz ve ben korkuyordum. Herhalde en başında, evet evet şimdi hatırladım, en başında bir odada beklememi söylemişlerdi, kuytu bir oda, başka odaya geçmek için, hani bekleme salonu gibi. Ben de oradan kaçmak için yol arıyordum. habire koridordan üniformalı kadın geçiyordu. üstüme kürk aldım beni fark etmemesini umarak çıktım. çıktığım yer katın merkeziydi, farlı odalara geçiliyordu. işte orda arkadaşlarıma rastladım ve asansöre bindik. çok kata gittik ancak bir tanesini hatırlıyorum. Bir oda vardı, tuvalet, banyo tarzı sanıyorum. arkadaşlarım kaş göz hareketleriyle içerde kimse yok gir dediler. tek başıma girdim. baya geniş bir odaydı. özel ihtiyaçları gidermek için. pencerelere baktım, atlamayı düşünüyorum ya, ilkinde gördüm ön tarafta kamyon ve işçiler var, zaten cam devasa büyük, geniş. tırmanamıyorum. koltuğun arkasındakine baktım o işçiler inşaat gibi bir yere doğru hareket ediyorlar. sonra tırmanamıyorum diye pencerelerin stor perdelerini indirmek istiyorum. ancak bir tarafı indiriyorum, karşıki pencereninki iniyor :/ çok da acele ediyorum. bir anda odaya sinirli bir kadın giriyor benden şüpheleniyor. işte çok acayip dimi bu tarafı açıyorum öbür taraf açılıyor diyerek ordan kaçıyoruz. binanın dışına çıkıyoruz. siyah turuncu, katman katman. yüksek teknolojili. uzaklaşıyoruz ama hala camdan atlayarak kaçmam gerektiğini düşünüyorum. sonra arkamdan annemin koşarak geldiğini görüyorum, ters tarafa doğru bisiklet yolu gibi bir yerden koşuyorum, ama çok acayip ki, annem benden daha hızlı koşuyor. en son pes edip arkamı dönüyorum. bana vuracağını düşünüp ellerimi siper ediyorum. bahane sayıyorum vs. vs.. annem de "olan olacak" diyor. ne büyük umutsuzluk.... orada bitiyor.