Güzel bir konu, aklıma geldikçe diğerlerini de yazacağım, şu an öncelikle bu konunun şaheseri inception dan bahsetmek isterim:
İnception
Bu film benim için hiç eskimiyor, tıpkı zamanında Matrix’e, Dövüş Klübü’ne, 13.Kat vs gibi kült filmlere yaptığım gibi önüme her geldiğinde yeniden izliyorum. Film her seferinde değişip netleşiyor çünkü ben değişmiş oluyorum.
Bilimkurgu dendiğinde ilk aklımıza gelen uzay oluyor sanırım, özellikle genç ve çocuklar nezdinde .
Uzay yalnız dışımızda mı?
Peki ya içimizdeki uçsuz bucaksız uzay?! Çocukluktan merakla başlayıp gençlik romantizminde gözümüzü yıldızlara dikiyor, iç geçiriyoruz, bunu yadırgamıyorum. Fakat içimizdeki uzayın bilinmezliği ve derinliğiyle de başa çıkmalıyız, onun serüvenleri çok zengin donanımlar içeriyor. Yani belki süslü heybetli uzay gemileri olmayabilir ama yine de bir bakın ve anlamaya çalışın derim. İnception filmi bu konuda bir baş yapıt.
İnsanlar olarak handikabımız konular hakkında ayrı ayrı bilgi edinmeyi, biriktirmeyi sevdiğimiz halde bunları birleştirme girişiminde bulunmayışımız! Adeta o bilgiler birbirinden ayrı gezen yıldızlarmış gibi yaşıyoruz. İç dünya maneviyat barış dünya biyoloji fizik hele psikoloji sosyoloji sanki birbirlerine on üssü on ışık yılı uzaktalar! Öyle değil işte, hepsi iç içe sarmaş dolaş ve hepsi iç ve dış birliğimizde şu an tastamam. Metafor nedir bilmiyoruz, sözlük anlamını ezbere söyleriz ama yemeğin tuzu içinde göremeyiz! İç uzayımıza tohum nasıl yerleşir bunların muhafızları var mıdır?
Freud, jung okuyup yutmuş olabiliyoruz, travma tedavisi duymuşuzdur örneğin ancak bunu küçük yaşta yöntem öğrenmediğimiz için uygulama içinde göremiyoruz, dolayısıyla inception gibi asla görselleştirilemez zannettiğimiz olguları ele alan kurgular doğrudan göz hizamızda sunulunca sanki karışık bir şey gibi geliyor.
İnception bence bir deha eseri. Nolan’ın en iyisi (fikrimce)
Yine de bu filmden neden bu kadar çok nefret eden var bazen merak ederim. Gerçi bir şeyin beğenen ve sevenleri çok ise nefret edenleri de ortaya çıkıyor, bir çeşit fizik kanunu olsa gerek
Bilimkurgu Klubü’nün bu yıl yapacağı en iyi bilimkurgu film yarışmasına aday adayları seçimi yabılıyor. Tıklayınız. Oradaki yorumlara baktığınız zaman gülümsemeniz yüzünüzden silinmiyor.
Bilimkurgu yalnızca kimlik belgesinden genç olanların tekelinde olmamalı, genç hisseden, düşünen ve yaşayanların da sahip çıkmaları güzel olurDeğişim, hayal ve bilimin ortak çalışmasını gereksiniyor. Siz de oy kullanın, inception ilk onaltıya girsin ve yarışa katılabilsin. Bunu hak etmiyor mu?
İnception (Başlangıç) filminin en büyük özelliklerinden biri Castaneda kültünde bahsi geçen ve büyük önem verilen rüya görme bahsi bu filmin ana fikri denilebilir . Bu kımı ayrıca yazmak lazım.
Ben çok konuştum, biraz da sizleri dinleyelim ☺️