Evet yoldaşlar toplanın , yanan ateşin çevresinde ki yerlerinizi alın ateşte pişirdiğimiz etlerimizi , içtiğimiz kımızlarımızı la birlikte toplanın , YAŞLI ÇOCUK HİKAYE ANLATACAK :) geçen seferde bir gezginin gezintilerinden bahsetmiştik bu seferki efsanem üstadın anılarından kopmuş gelmiş harkualde bir hikaye bazen zamanın başı bazen zamanın sonunda kalan yaşanması mümkün hissetmesi zor olan anılardan biriydi...
ALACA VADİSİ diğer adı ile kuşlar vadisi , alaca renk karşımından ziyade rengini yitirmeye yüz tutmuş demek ti onlar için , alaca demek bu vadinin sakinleri yaşayanları için eskimek eskidikçe güzeleşmek ve eskidikçe kazanılan bilgi demek ti bu vadinin sakinleri zarefeti bazen korkunçluğu ve zekası ile bilinen halkıyla meşhurdur , günler bir gün gezginin yolu bu vadiye düşer gezgindir bu rüzgar der başkada bir şey demez pusulası rüzgar olanlara selam olsun , sonbaharın bittiği yeşiliklerin yeni yeni meydana çıktığı zamanda gezgin bu vadiden geçer sahi ya söylemeyi unuttum vadinin adı ALACA KUŞLAR VADİSİ ,ama o kuşları ne gören var ne duyan , adının da eski atalardan kaldığı rivayet edilir efsane bu ya ,gezgin dar uzun yollardan geçer , vadilerden ırmaklardan nehirlerden atlar , güneş doğmuş tam tepe de iken gezgin soluklanmak için bir nehrin dibine çöker minik bir serçede konar gezgininin dizine derken bir serçede daha konar yanına , bir serçe bir serçe daha derken gezgin serçelere şaşırdı kaldı ,bedenini oynatmadan serçelerin danslarını izlemeye başladı bir de ne görsün bir kaç adım ötede serçeler sanki yol göstertir gibi dizilmeye başladılar gezgine bizi takip et derler gibiydiler , nehrin azıcık ötesinde büyük diğer ağaçlardan dahada büyük üç büyük ağaç kuşlar sanki oraya işaret ediyordu gezgin ya bu o kadar meraklandı ki ayağa kalkan gezgin kuşları takip etmeye başladı ve serçeler daha fazla çoğalmaya başladı üç ağacın birleştiği bir nokta boşluk olan bir noktayı işaret ediyorlardı sanki , gezgin biraz daha yaklaştı biraz daha derken sanki ağaçların arasında bir geçite benzeyen tuhaf bir boşluk hissetti göz yanılması mı anlmak için daha da yaklaştı bir boşluk vardı yapraklarla gizlenmiş di sanki yaprakları öte itmeye kalkışırken sırtında bir acı ile inledi gizemli bir şekilde o boşluktan aşağı düştü içeri girdi çığlık figan gezgin yuvarlana yuvarlana yokuş aşağı bir yoldan kendinden geçti , gözlerini açamayan gezgin düştüğü yerde kaldı , ve gözlerini kapatan bayılan gezginin son hissetiği şey ise onu havaya kaldıran eller .
devam edecek....