Düşünceler duyguları oluşturur ancak hisler üzerinde kontrol sağlayamaz. Altı duyumuzu her an kullandığımızdan emin olalım, çocuklara örnek olalım.
Sorularımız şöyle olsun örneğin:
“Kokusu nasıldı?” “Dokusu nasıldı?” “Sesi ne hissettirdi?” “Rengi nasıl geldi?” İçine gelen his neydi?”
Bu soruları duydukça çocuk, kendini -tüm bedenlerini- o anda duyumsamaya çalışacaktır. Doğru-yanlış cevabı yoktur bu soruların. Anda uyanıklığı geliştirici kolay bir yöntemdir. Deneyin, arkadaşlarınız üzerinde, yakınlarınızda zevkli bir oyun gibi deneyin lütfen.
*
Gerçek, kişisel bir görüş değil, bir enerjidir; “haklı” olmak için birbiriyle mücadele eden iki kavramla ona erişilemez. Gerçeğin enerjisine, birbirlerinin fikirlerine açık olan ve GERÇEĞİ birlikte bulmak isteyen iki insan vasıtasıyla erişilir.
(Ruhsal astroloji)
*
Bu dünya illüzyonuna (ki onu irademizle gerçek kılmış durumdayız) kimimiz kaybetmiş olduğumuz kendimizi, kimlik duygumuzu, kendiliğimizi bulmak için, kimilerimiz de bütünseli, diğerlerinin varlığını anlayabilmek için keskinleşmiş kimliğini kaybetmeye geliyor.
Bazıları tersinden bazıları düzünden yürüyor bu yolu, fark etmez.
*
Uyku noktacıkları!
Herkeste de var mı bilmiyorum, çocukluktan beri gözümü kapadığımda sol gözümün alt kısmında kırmızı siyah iğne ucu gibi noktacıklar belirir ve bunların varlığı arada beyaz noktacıklar varmış sanısı yaratır, yani üç renk varmışçasına titreşen noktacıklar. Eğer bunlar çoksa çok uykum vardır. Sağ gözümde neden yoktur diye defalarca test ettim, hayır sadece solda