Köy ortamı öncelikle bir uzaklaşma,şehirden ve kalabalıktan kaçma,öz'e yönelme,doğal olana olan istek gibi genel akla gelen semboller olarak alınsa bile bu sembollerden daha yoğunluklu olarak bir "imkansızlık durumu" için görüldüğünü sanıyorum.Şehir,köyün sun(a)madığı hangi imkanları sunuyorsa,köy o imkanlardan uzak olmak ,ancak kendi isteğiniz ile gittiğiniz için bilerek uzaklaşmayı temsil ettiği söylenebilir.Bu uzaklaşma bir zihni detoks gibi de aynı zamanda.(Kiliseden kaçmak gibi)Doğal ortam kişinin zihnen rahatlamasına karşılık duyusal algılarının açılmasına da sebep olur.Köy evi ile şehir evi arasınd ki farklılıkta benzer metaforlar var.Köy evinden çıkılması ile şehir evinden çıkılması tezat anlamlar içeriyor.
Şehirde evden çıkmak bir eksikliği gidermek ile temsil edilebilecekken,köy evinden kişinin öz'üne dönüşüne dairdir.Dolayısı ile şehir evinden çıkmak "geleceğe" yönelmek iken köy evinden çıkmak"geçmişe"yönelmek olarak algılanabilir.Ev'den çıktıktan sonraki durum nostaljik olarak köyde olunmadığı zamanlarda köydeki değişimin incelenmesi olarak tezahür ediyor.Aniden karşınıza çıkan "köy camisi" köyde göze çarpan herhangi bir değişiklik olmadığı dolayısı ile şehir hayatının kişide oluşturduğu olası tüm bozulmalara karşılık geçmişin asli kültürel unsurunun esas olarak değişmeden orjinal olarak yerli yerinde bulunduğu söylenebilir.Bu durum her türlü modern ilerlemenin sonucunda hoşa gitmeyen gelişmelerin sıfırlanarak ilk baştaki esas haline gelmesi gibi.Cami sembolüne ilerlenmesi ise insani olarak da ,dini olarak da fıtraten olası değişimlerin farkında olup bu durumu esas olana eşleştirmek için yapılan bir seyahat gibi duruyor. Esasında şehir hayatı bedenen değişimi ve gelişimi gösterir ve bu durum daha çok kişinin maddi unsurlarında ki değişime esasdır,köy hayatı ise kişinin manevi yani ruhi gelişimine esas olan yerdir.Ruhani olarak esas olan fıtri duruma bir geri dönüş var.Bu konuda ciddi bir karar vermişsiniz.Orjinalitenize dönüş yapmak,tekrar o ana noktadan ilerlemek istiyorsunuz gibi anladım.
Tüm bu düşünceler ile yolda ilerlerken ve kararınızı değiştirecek herhangi bir etken bulunmazken yolda dişi aslan görmeniz,bu ruhani seyahatte karşınıza çıkan sizin şehir hayatında ki diğer imajınız olan dişi aslan.Yol üstüne oturmak sizi geri dönmeniz için bir ikna yöntemi.Yolu tıkamak,yol üstünde fiziken engel olmak da anlaşılan yola oturmak eylemi eğer geçerseniz aslanın manen ezilmesi demek.Aslan kişinin içinde ki gururu,kibri vs gösterir.Ayrıca aslan yattığı yerden belli olur deyimi gibi bu durum sizin yaşadığınız eğitimini,kültürünü aldığınız esas,doğal ve fıtrata uygun yerin sizin davranışlarınızı açıkladığını ve gerçekte nasıl biri olduğunu anlatır.Aslanın yattığı yer yol ortası.Bu yerin pozisyonu ev ile cami arasında olmasından dolayı önemli.Dolayısı ile bir arasat,bir kararszılık durumunuz var.Ev'den çıkmak spontan oldu ama camiye gitmek bir karar ile oldu.Şimdi camiye ilerleyip aslan gururunu ayaklar altına mı alacaksınız yoksa gerisin geriye ev'e mi döneceksiniz.Bu ara durumun bir karara bağlanması gerekmekte.Parlak ,göz alıcı renkler vs zaman içinde bu duruma nasıl geldiğinizi ve kendinizi kendi gözünüzden nasıl gördüğünüzü gösterir.Yılların emeğini ezip geçebilmek de çok zor gerçekten.Ancak son zahnede kelebekler görülüyor.
Aslanın başının üstünde ki kelebekler ise aslanın zihninden geçenleri ve zamanı gösteriyor sanırım.Kelebek ömrü kısa olur özellikle de bir aslan'a göre.Dolayısı ile aslan görünümün ardında aslına sıradan her aslana söylenebilecek geleneksel yakıştırmalarda da bulunmamak lazım.Köy ortamının şartları ve fiziki doğal ortamı sanırım şehirdeki imajı gösteren aslana da iyi gelmiş.O da rahatlamış.Sizin biraz beklemeniz yeterli olacak yol ortasında.Sonrasında üstüne giderseniz,tepkisiz kalacaktır.
DAB,