Günümüzdeki Dzogchen öğretmenleri Namkhai Norbu, Lopön Tenzin Namdak ve Tenzin Wangyal "rüya yogası" felsefesini şöyle açıklarlar:
"-Algıladığımız gerçeklik (realite) ve olgular âlemi aslında gerçek değildir, daha doğrusu bir illüzyondan, bir rüyadan, bir hayalden, bir “düşünce formu”ndan ibarettir. Olguların tüm görünümleri bir rüya, bir “düşünce formu”dur. "Rüya yogası"nda dünyasal yaşam rüya kabul edilir, rüya ise gerçek yaşam kabul edilir. Öldükten sonra yaşacaklarımız şimdiki rüyalarımıza benzer. Bardo halinden çıkan kimse, yeni bir karmik illüzyonla yeniden dünyada doğar. Milam yolundaki ilk hedef, rüyasında şuurlu olabilmektir. İşte, kendisini rüyasında şuurlu hale gelebilmeyi olağan bir yeteneği durumuna getirecek kadar geliştirmiş kimseye her şeyin kapıları açılır. O kimse sadhanayı uygulayabilir, inisiyasyondan geçebilir, öte âlem denilen âlemde yüksek planlara (düzey, ortam) çıkabilir ve oradaki varlıklarla iletişim kurarak onlardan bilgiler alabilir."