Reiki’nin yakın tarihine yani Dr.Mikao Usui tekrar dönersek, Japonya’ya dönen, Zen Budist Manastırında kalan ve artık sansskritçe’yi öğrenen Usui bulduğu metinlerdeki enerjiyi nasıl harekete geçirileceğini veya kullanacağına dair verilere ulaşamaz. Yukarıda belirttiğimz gibi bu bilgilerin gizlenmesi olağan bir durumdur, amacı da bu değerli bilgileri yetkin olmayan ellerden uzak tutmaktır. Hawayo Takata bunu şöyle anlatmaktadır: “Sansktritçe’yi öğrenmeye koyuldu ve bunu başarabilmek için çok çalıştı, derken bir formül buldu. Gün gibi apaçık. O kadar basitti ki, sanki iki kere iki dörde eşitmiş gibi…Ve dedi ki, “Pekala formülü buldum. Ama şimdi bunu açmam gerek, çünkü bu son derece eski, 2500 yıl önce yazılmış. Bu sınavı geçmeliyim.”
Sınavı, Koriyama Dağı’nda 3 hafta boyunca meditasyon yapması, oruç tutması ve dua etmesiydi. Meditasyon yerini seçer ve günleri saymak için 21 çakıl taşını önüne koyar. Her günün sonunda bir tanesini fırlatır. Son günün sabahında, şafaktan evvel, günün en karanlık saatinde Usui bir ışık hüzmesinin kendisine yöneldiğini görür. İlk tepkisi kaçmak olur ama daha sonra bir daha düşünür. Bu gelenin meditasyonunun cevabı ve sonucu olduğunu kabul eder ve ölümüne sebebiyet verecek olsa bile onu karşılamaya karar verir. Işık onu üçüncü gözünden vururve bir süreliğine bilinç kaybına neden olur. Ardından milyonlarca gökkuşağı renkli hava kabarcığı görür ve nihayet, bir ekrana yansıtılmışcasına Reiki sembolleri belirir. Bu sembollerin her birine baktıkça onlarla şifa enerjisinin nasıl harekete geçirileceğinin bilgisini özümser. Eski şifa yöntemi ruhsal yollarla yeniden keşfedilmiştir.
Koriyama Dağı’ndan ayrılırken Mikao Usui, aynen Buda ve İsa’nın bildiği gibi şifayı biliyordu. Dağda inerken gelenekte “dört mucize” olarak bilinen şey gerçekleşir. İlk olarak, yürürken tökezler ve ayak başparmağını incitir. İçgüdüsel olarak ellerini ayağına koyar. Elleri ısınır ve incinen parmağı iyileşir. Ardından, dağın eteğinde hacılara hizmet veren bir eve varır. Mükellef bir yemek ister, 21 gün sadece suyla oruç tutan aklı başında hiç kimsenin yapmayacağı birşey, fakat hiçbir rahatsızlık duymadan hepsini yer. Üçüncü olarak, yemek servisini yapan kadın diş ağrısından muzdariptir. Yüzünün iki yanına ellerini koyarak ağrısını tedavi eder. Manastıra döndüğünde baş rahibin mafsal iltihabından yatağa düştüğünü söylerle, onu da iyileştirir.