Rüya sahibine ve yorumu okuyacaklara özel açıklama:
-------------------------------------------------------------------------------
Ağır bir yorum okuyacağınızın farkındayım.İnşallah doğru ifade edebilmiş, doğru yorumlayabilmiş ve rüya sahibini yanlış bilgilendirmemişimdir. Rüya sahibi haricen başkalarından da ve özellikle bulabilirse Ehlinden görüş alabilirse çok sevinirim. Her zaman ifade etmeye çalışıyorum, bu tür rüyaları Ehli ’nin tabir etmesi gerekir. Ehil olmadığımı “nâ-ehli” olduğumu(ehli olsam bu kadar süre düşünmezdim) baştan itibaren ifade ediyor ama hassaten rüya bana sorulduğu içinde yorum yazmaya gayret ediyorum.
Lütfen bu açıklamalar eşliğinde yorumu okuyunuz.
[ Takribi okuma süresi : 6 (altı) dakika ]
---------------------------------------------------------
Merhaba,
Öncelikle rüyada görünen benzerlikleri belirtelim.
1. Rüyanın ilk kısmında ortam gündüz(a), mekan yeryüzü(b) ,bir tepe(c), bir ağaç(d), düzgün bir yol(e), yol kenarında iki damar(f) ve konuşan birisi(g) var.
2. Rüyanın ikinci kısmında ise ortam gece(a), mekan gökyüzü(b),-----(c), bir dal (d),----(e),gökyüzünde iki yıldız(f) yakınlaşınca görülen iki harf ve konuşan birisi var(g).
Birinci kısımda görünen tepe (c) ve tepeye çıkan yol(e) bu dünyada yapılabilecek işler olduğu için ikinci kısımda bunların karşılıkları yok.
Rüyanızın her yerinde ikili bir sistem ve bu ikili istemin tekilliğe ulaştırılması var.İkili sistemleri ikilik olarak değil de “Zülcenaheyn” olarak algılamak gerekir. Gündüz-Gece, Yeryüzü-Gökyüzü ,İki damar-İki Yıldız gibi. Dolayısı ile ilk kısım rüyayı süfli alem(yeryüzü),ikinci rüyanızı ise ulvi alem(gökyüzü) olarak tabir edebiliriz. Sufli alemde iki fay hattı arasından tek bir yol'a yani sırât-ı müstakîm'e düşerken aynı durum gökyüzünde de "Ha" ve "Mim" önce harflerinin ayrı ayrı harf olarak söylenmesinin ardından “Ha-Mim” olarak tek kelime olarak okunması ile birleştiriliyor. Sufli alemi “Ha” harfi, ulvi alemi ise “Mim” harfi temsil eder.
•”Ha” harfi Fazl-ı Tekvinidir. Varlığı, gözle görülen, kişinin el, ayak, göz, kulak gibi organlarının kendine has özellikleri ile sahip olduğu yetenekleri yüklenmiş olmalarıdır ki bu dünyayı ve dünyada ki uygulamaları temsil eder. Bir nevi uygulamalı bilgiler dini olarak da efendimizin “sünneti” gibi.
•“Mim” harfi ise risâleti temsil eder. Bunun iki cenahı vardır.Yükselen ve inen.Biz gökyüzünde Mim harfi görüldüğü için ulvi olana bakacağız ve ulvi olan Mim’e , lâm-ül kitâp da denir ve risaletin resullere özel olarak indirilen bir kitap olduğu için böyle söylenmiştir. Buradan temsilen nebilerin ve resullerin akıllarına kitâp denilir. Zira, enbiyaların akılları kitabın, vahyin ve hitabın ineceği yerdir. Dolayısı ile Mim harfi de “Kuran-ı Kerimi”( kitâp) temsil eder.
İlk kısımda Sırât-ı müstakîm olan doğru yolun sonu sizi tepe üzerindeki ağaca(Ağaç uzaktan Elif gibi görünür) götürürken,Ha-Mim kelimesinin karşılığı olarak gökyüzünden yeryüzüne indirilip size uzatılan dal ile aynı şekilde Elif'e gidiyorsunuz. Size verilen dal, gökyüzündeki Elif'in dünyada ki karşılığı, görünümüdür. Küçük dal size dünyada nereye gitmeniz gerektiği ile ilgili verilen küçük bir ipucu. Sizi dünyada ağaca yönlendiriyor. Fâtiha sûresinde geçen sırât-ı müstakîm “kendilerine nimet verilenlerin yolu” şeklinde açıklanmıştır. Size verilen Elif ile gösterilen yol da size verilen nimettir. Ayrıca sırât-ı müstakîmin peygamberlerin ve sâlihlerin yolu olduğu söylenebilir. Buna göre sırât-ı müstakîme “dinde öncülerin takip ettiği yol” anlamı da verilebilir. Bu şekilde bakıldığında sağ ve sol tarafta ki fay hatlarının yolu dengede tutan ana iki damar olduğunu yani sol tarafın gökyüzünde Ha Harfine denk gelen kısmın Efendimizin sünnetini , sağ tarafın ise yani gökyüzünde Mim harfine denk gelen kısmın ise Efendimizin indirilen Kuran-ı Kerim olduğu söyleyebilir. Bunlardan herhangi birinde olan kırılma yani ona dair bir eksiklik yolu(sırât-ı müstakîm) darmadağın eder. Hatta rüyada ki toprak yol ile bağlantılı olarak Efendimiz toprak üstünde bazı hatlar çizerek sırât-ı müstakîmi açıklamış, bu tür somut açıklama yöntemiyle sırât-ı müstakîm’ in diğer peygamberlerin yollarıyla ilgisini göstermek istemiş, ardından bunların hepsinin Allah’a götürdüğünü belirtmiş, ancak kendi yolunu diğerlerinden ayırmak amacıyla, “İşte benim doğru yolum!” demiştir. Buradan da ilerlersek dik ve dosdoğru yolun sonunda gördüğünüz ağaç size verilen Elif(ağaç dalı) temsilinden büyükçe olan bir Elif’ dir ve Hz.Allah'a giden yolu temsil eder.Yani yol sizi Allah'a götürür. Siz bu yolda ilerlerken sizi yolda tutacak yolun sınırlarını belirleyecek olan iki ana fay hattına dikkat etmelisiniz. Bu iki ana hat Sünnet ve Kuran’dır.
Rüyanın ikinci kısmında görülen gökyüzünde görülen yıldızlar ise "dünyadan cismen ayrılmasına rağmen ruhu canlı olan ve ölümsüz" olan "peygamber" ruhlarını [ Harun(as)( ح) ve Musa(as)( م) ] gösteriyor diye anladım. Özellikle yanınızda birinin konuşmasını “kelimetullâh” olarak algıladım. “Yükseltmek” , ” yüceltmek” anlamındaki i‘lâ masdarıyla “Allah’ın sözü” mânasındaki kelimetullâhtan oluşan bu terkipte yer alan kelimetullah dan ; tevhid inancının esasını teşkil eden “lâ ilâhe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur) sözünü ve daha genel olarak Allah’ın insanlığa gönderdiği son dini ifade ettiği kabul edilmektedir. Dolayısı ile size verilen Elif’in aynı zamanda çift kanatlı sünnet ve kuran yolunu teke düşüren tekil bir sistem geçiren “lâ ilâhe illallah” sözünü de temsil ettiğini söyleyebiliriz. Tasavvufi manada size yolda söylemeniz gereken vird olarak verilecek ilk zikir olabilir.(Ehli bilir elbette) Benim zannım genelde yola girenlere ilk seferinde bu zikrin verilmesinden dolayı. Bu zikir ile başlayıp sırât-ı müstakîm den ilerleyip temsili olarak Hz. Mûsâ (kelîmullah)’nın Tur dağına çıkıp da Allah(cc)’ın Ağaçtan kendisi ile konuşması sürecine kadar bir ilerleme görünüyor önünüzde galiba.Bu seviye yedi seviyeli sistemde beşinci seviyeyi gösterir. Hz. Musa (as)’ya, Allah(cc)’ın “Nalınlarını çıkar!” buyurması ile size soyulmuş bir dal verilmesi bence aynı sembol. Nalınlarını çıkar demek maddi-manevi(iki damar) bilgilerini o an bırakıp, Allah’ın vahyine kulak vermesi manasına gelir . Sizde de dalın üstünün soyulup özü ile gelmeniz söylenmiştir . Ayette olay şöyle anlatılır.
“Hani o çölde, gece yol alırken, bir ateş gördü uzaktan. 'Durun!' dedi, ailesine: 'Bir ateş ilişti gözüme. Oraya doğru gideyim, belki oradan bir kor alıp size getiririm. Belki orada yolu bilen birini bulurum.Ateşin yanına varınca birden: “Mûsâ !” diye nida edildi. Haberin olsun: Senin Rabbin benim!' denildi. '”Çıkar pabuçlarını hemen! Çünkü kutsal vâdidesin (yani:)Tûvâ’dasın sen! Peygamberliğe seçtim seni, öyleyse iyi dinle sana vahyedileni!'” (Taha, 20/10-13)
Hz.Musa’nın ateşi görmesi ile sizin solunuza dönüp yıldız görmenizde aynıdır.Ayete göre sola dönünce ağaç sağınızda kalır.
“Oraya gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ tarafından, (oradaki) ağaç yönünden kendisine şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ! Muhakkak ki ben yalnızca âlemlerin rabbi olan Allahım. Asânı yere bırak!" Mûsâ asâyı yılan gibi kıvrılır görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Mûsâ! Beri gel, korkma, çünkü sen güvendesin.”(Kasas 30-31)
Buradaki asâ da size uzatılan Elif’dir ve yola çıkanların uluların elindeki sembolik gösterimdir.(Tam uzun bir asâ değil kısa olması erkek olmayışınızdan dolayı olabilir, kadınlara özel bir zerafet ile kısa bir şey verilmiş gibi) Sağ taraftan seslenmek ise “Mim” harfine işarettir yani risalet, lâm-ül kitâp. Ayrıca daha öncede bahsettiğim gibi ağaç hem ondan Hz.Musa’ya seslenmesinden dolayı hem de Elif sembolünden dolayı Hz.Allah(cc)’ye giden yolu temsil eder.
Hem ilk sahnedeki sırât-ı müstakîm ifadesinin Fatiha suresinde 5.Ayette geçmesinden, hem de “dağ-ağaç-konuşma” ifadelerinden algıladığım Hz.Musa(as) makamıdır ve yine yıldızların konumları mertebesinde buraya Hz.Musa makamı derlerki 5.Seviye olarak anlatılır. Bu seviye size gösterilmiş ve eski tabirnamelerde(İbni Sirin) beşinci semayı gören birine “memuriyet” verileceği bildirilmiştir ki sizin memuriyetinizde aynen Hz.Musa(as)’ın vadide ağaçtan kendisine seslenilmesi ertesi aldığı “kelimullah” rütbesinde ki bir memuriyet gibi olur kişi bu seviyede gerek açık gerek gizli olarak Allah(cc) ile konuşur.
Size verilen mesaj gösterilen yola koyulmaktır .[Seyr ilâllah (Allah’a seyir)]. Hiç istikameti bozmadan beşinci seviyeye kadar durmaksızın size gösterilen yoldan ve fay hatlarına dokunmadan(kitap ve sünnete tam uyarak) yoldan ayrılmadan “La ilahe illallah” başlangıç zikri ile dosdoğru ilerlemeniz istenmekte sanırım.
Doğrusunu Allah Bilir,
Selamlar.