Rüyamda,
5-6 sene önce aynı işyerinde bir süre birlikte çalıştığım iş arkadaşımı gördüm. Adı Yalçın. İşten ayrıldıktan sonra görüşmedik
Önce bir arabanın içindeyiz, O şoför mahallinde oturuyor, bende tam arkasındaki koltuktayım. Benim oturduğum yer normal ön koltuğun sırtı önümde, fakat bende kullanıyorum arabayı. Yani aynı anda o kullanırken bende bir şekilde kullandığımı hissediyorum.
Biraz sonra koltuğunu öne çek bacaklarım sıkışıyor dedim. Çektim diyor fakat durum aynı. Bende bacaklarımı kurtarıp ön koltuğun sağına geçtim aracın içindeyken. O sırada telefonla konuşuyordu arkadaş da. Araba bir rampaya geldi, çok dik, yaya olarak bile zor çıkılır, yolda arnavut kaldırımı gibi değişik döşemeli. Yokuşun bitim kısmına yaklaşırken camdan dışarı eğildim, güneşin yansıması gözümü kamaştırdı, tekerleğin dönüş hızına baktım. Yürüme hızından bile ağır çıkıyordu yokuşu.
Sonra kendimi uyuyor gördüm yer yatağı gibi bir yerde, beyaz keten gibi bir kıyafet vardı üstümde. Yalçın geldi sırtımdan yaklaştı bana. Önce uyanamadım, sonra birden çıkıştım, azarladım çekil yaptığın şey pişmanlık getirir dedim, attım sırtımdan. Yataktan doğruldum karısını gördüm.
Yataktan kalktım, aynı anda mekan değişti.
Annem yuvarlak ahşap bir masanın başında oturmuş, masada sadece büyükçe bir tencere var, hatta çelikti. Tencerenin içinde kenarlarına bulaşmış reçel var, kenarına da dayanmış metal bir kaşık. Kaşığı aldım kenarlarındaki reçelleri tencerenin içine doğru sıyırmaya başladım... dökülenleri topladım. Ben karıştırdıkça o çoğaldı. Tencere neredeyse dolacak kadar çoğaldı reçel. Peş peşe kaşıklamaya başladım. Çok beğendim tadını çilek ve böğürtlen karışıktı, baya yedim.
Sonra kapı açıldı çok eski bir komşumuz Cahide adı, o geldi, neşeli ifadesiyle. Bende çekildim, annemle ikisini bıraktım orada...
Kısa metrajlı film gibi oldu.
Teşekkür ediyorum şimdiden.
Esenlikler diliyorum.