Sonra yanımda küçük ve sevdiğim; ama tanımadığım ve kim olduğunu, nerden geldiğini düşünmeyi akıl etmediğim ya da önemsemediğim bir çocukla arı kovanı bulmaya çalışıyoruz. Ne için lazım olduğunu bilmiyorum ama lazımmış işte çocuğa. Küçücük çok az yapraklı bir ağaçta arılar olduğunu biliyorum ve ordan alıyoruz kovanımsı garip nesneyi. Hava günlük güneşlik bu arada. Sarımsı kumlu bir patikanın kenarında bu ağaç. Kovanı götüreceğimiz yönü tartışıyoruz. Çocuk sola götüreceğimizi iddia ediyor bense hayır diyorum ama onun dediğini yapıyoruz. Kovanla ne yaptık bilmiyorum. Ya hatırlamıyorum ya da sahne değişmiş olmalı.