RÜYA GÖRME AŞAMALARI
Rüya görmenin ortaya çıkmasında ilk adım, zihinsel dinginliğin sağlanması, içsel söyleşinin sona erdirilmesi ya da kendi kendine konuşmanın “yapmaması” dır.
Bu durum üzerinde ustalık kazanmak için, birinci dikkatte, yani uyanıkken, gözler, ufuk çizgisinin hemen üzerinde bir noktada sabit tutturup odaklanmadan bakarak millerce yol yürümek; yapraklara gözünü kırpmadan uzun süre bakmak; veya savaşçı Pablito’nun yaptığı gibi “geri geri yürümek” türünden kendi yaratıcılığımızın ürünü olan edimler, dikkati tek bir etkinlik üzerinde yoğunlaştırabilme yeteneğini geliştirerek, rüya görme dikkatini eğitirler.
1. Aşama: Dingin Uyanıklık: Kişinin algıları uyku durumuna geçtiği ama kendisinin henüz farkındalığını koruduğu aşamadır. Kişisel deneyimlere bağlı olarak, bu aşamadaki algılar değişkenlik gösterir (N.Castaneda, kişisel deneyimlerinde bu aşamaya her girişinde, tıpkı göz kapaklan sıkı sıkıya kapalı birinin güneşe baktığında gördüğü gibi, kırmızımsı bir ışık seli algıladığını söyler.
N. Castaneda’nın rüya görme eğitmeni Zuleica, bir rüya görücünün ilk aşamada bir renk noktasından yola çıkması gerektiğini belirtir. Ona göre, yoğun ışık ya da zifiri karanlık, ilk hamlede bir rüya görücü için yararsızdır. Buna karşın, mor, açık yeşil ya da koyu sarı gibi renkler, kusursuz başlama noktalarıdır. Kendisi, turuncumsu kırmızıyı tercih ediyormuş, zira deneyimleri ona, en kusursuz rahatlama duygusunu bu rengin sağladığını göstermiş. Bir kez turuncumsu kırmızı renge girme başarılabilirse, fiziksel olayların ard arda seyrinin farkında olmak kaydıyla, ikinci dikkatin sürekli olarak toparlanabileceğini garanti etmiştir.
2. Aşama: Dinamik Uyanıklık: Bu aşamada, durağan bir görünüm algılanır. Kişi, üç boyutlu bir resim, donuk bir görüntü, bir manzara, bir yol, bir ev, bir kişi veya herhangi bir şey görebilir.
3. Aşama: Edilgen Tanıklık: Bu aşamada rüya görücü dünyanın durağan bir görüntüsünü algılamak yerine, bir olayı gerçekleşirken gözlemler, ona tanıklık eder.
4. Aşama: Dinamik İnisiyatif: Bu aşama, rüya görücünün, edimde bulunmaya sürüklendiği aşamadır. Etkin olmaya, girişimlerde bulunmaya, zamanını iyi kullanmaya zorlanır.
Erkeklerde rüya görmeye girmenin en iyi yolu, göğüs kafesinin ucunda, karnın üstündeki bölgeye yoğunlaşmaktır (solar pleksus/ güneş sinirağı). Rüyaya doğru ilerleme ve arayış için gerekli olan enerji, göbek deliğinin dört beş santim üzerinde yer alan bölgeden gelir.
Kadınlarda ise, rahim kadının merkezi olduğu için, bir kadının rüyaları da rahminden gelir. Bir rüyaya başlamak ya da onu sona erdirmek için kadının yapması gereken tek şey, dikkatini rahmi üzerine odaklamaktır.