efendim, devlet adına gizli bir görevde çalışıyorum. bir gemideyiz. her yeri inişli, çıkışlı, yokuşlu, dar, taş yollar var. bu yollar geminin içinde. aslında yoldan ziyade geçit ya da tünel gibi, çünkü pek çoğunun tavanı da var. yollardan birinde gidiyoruz ama pek çok köşe, pek çok yol var. en önde xxx, ardında ben, ardımda togisama. bir kaç yol var gemiden çıkabileceğimiz; yollardan kalabalıklar geliyor. nedeninden pek emin değilim, hoşlanmıyoruz kalabalıklardan. xxx önderlik ediyor, "yine en sağlamı *'in yolu" diyor. o yol önümüzde, dört beş metrelik dik bir yokuş. sonu görünüyor ama sonunda bir parmaklık var. xxx oraya seğirtiyor, parmaklığa tırmanmaya başlıyor. üç dört basamak çıkınca bir başka taş yol görünüyor. meğer aşağıdan bakanlar gözden kaçırıyorlarmış o yolu. bu sırada geçidin tavanında bir kamera görüyoruz, alarmlar çalmaya başlıyor. görevli olsak bile yanlış anlaşılacağımızı düşünüyorum o nedenle biraz acele ediyorum. hem kötü bir şey yapmıyoruz, o nedenle yaptığımdan şüphem yok, korkmadan da ilerliyorum. bu arada siz de benim gibi düşünüyorsunuz (nereden biliyorsam?). üstümüzdeki tavan bitiyor, güneşli bir açıklığa doğru yürüyoruz. o sırada xxx geri dönüyor. dönerken "yeri izleyin, her şey yerde." diyor. "yer mi?" diye yineliyorum taş yolu işaret ederek. "evet" diyip, dönüyor. ben taş yola bakarak başım önde ilerliyorum. togisamanın eli kolu bacağıma değiyor, arkamda olduğunu biliyorum. dikdörtgen bir bahçeye çıkıyoruz. bahçe simetrik, biz sağ yanındayız. bahçe ağaçlı ve çiçekli, çakıldan dört yanını dolaşan yollar var. hava güneşli. bahçe duvarının ötesini görmüyoruz. önümüzde bir konsol var. konsolda dört seçenek.
su topraktan ağır.. klasik fizik su kaldırmaz, toprak kaldırmaz
bir an düşünüyorum. arkamızda olasılıkla nöbetçiler var. dört uzaydan birini seçip kurtulmalıyız. dördüncüyü düşünüyorum, olasılıkla yer çekimi ve suyun kaldırma kuvveti yok. işime yaramayacağını düşünüyorum. klasik fizikle kastedilenin ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. acaba klasik fiziğe dönsek, görelilikten ve kuantumdan kurtulsak, bu bahçede neler değişir? hesap edemiyorum. ikinci seçeneğe bakıyorum. su ile toprak yer değiştirecek. bir su birikintisi bakınıyorum, hemen önümüzde. onun üstünde durup bu düğmeye bassak; sudan bir adacıkta olacağız, nöbetçiler de toprakta boğulacaklar, ancak biz adanın ortasında daha sonra n'apacağız? konsol ulaşılabilir olursa nöbetçiler boğulduktan sonra tekrar bildiğimiz uzaya dönebilir miyiz?