Büyüdüğüm ilçedeymişim , 9 yaşlarında olan yeğenimi ara yolda kucağımda gezdiriyorum. Sonra büyüdün artık taşıyamıyorum seni deyip indiriyorum. Üzülüyor, eve dönüyoruz. Sonra yeğenim kayboluyor, annem yalnız gezsin diye bıraktım diyor, kızıyorum yalnız bıraktığı için. Ben arka koltukta annem ve eniştem ön koltukta arabayla aramaya başlıyoruz. Çok uzaklara gittiğimiz halde bulamıyoruz. Bir adaya (Kıbrıs Adası oluyor bir anda)gidiyoruz, oraya arkadaşına gitmiş olabilir diye. Oysa ilçem Doğu Anadolu'da. Dik bir yamaç var tırmanmaya çalışıyoruz ancak mümkün değil, o da çıkamaz diyoruz. Yanında Bizim oralardan olan bir kaplıca var içindeki çocukları uyarıyorum, çok derin. Yeğenimi soruyorum tanımıyorlar . Sonra annemle eniştemle yolumuz ayrılıyor.Ülkeme (bir yandan da ilçem oluyor orası)dönmek istiyorum, yanlışlıkla farklı yollara sapmışım. Cep telefonumla arıyorum annemi, eniştemi ulaşamıyorum; en sonunda kardeşimi ama ulaşamıyorum. Gözlerim görmüyor, telefon kulübesine gidiyorum yine arayamıyorum ama başkalarına yardım ediyorum. Soruyorum, gümrük kapısına geliyorum geçiş için fazlasıyla para isteniyor, üzerimde o kadar para yok, sonra düzeltiyor, memur bir günlük ücret alıyor. Eniştemlere ulaşıyorum nihayet yeğenimin bulunduğunu, yamaçta tarlada yorgunluktan uyuduğunu söylüyorlar. Gümrük kapısına geldiklerinde benim adıma da para alınmış onlardan. Düzeltemiyoruz durumu. Aldırmıyoruz ilçeme doğru yol alıyoruz.